ABDURRAHİM KOZALI: er-RİSÂLE 10. SEMİNER ÖZETİ
Bu seminer, İmam Şâfiî’nin er-Risâle eserindeki icma, ihtilaf, içtihat ve istihsan kavramlarını ele alır. İslam hukukunun temel dinamiklerini belirleyen bu kavramlar, Şâfiî’nin yaklaşımıyla derinlemesine incelenmiştir. Seminer, hem teorik hem de pratik düzeyde İslam hukukunun gelişimine ışık tutan temel argümanları ele alır.
Ana Temalar
- İcmanın Meşruiyeti ve Fonksiyonu
- İcma, Müslümanların bir meselede birleşmesini ifade eder ve İslam hukukunda bağlayıcı bir delil olarak kabul edilir.
- Şâfiî, icmanın meşruiyetini Peygamber’in “Ümmetim hata üzerinde birleşmez” hadisine dayandırır ve bu anlayışın teolojik temellerini açıklar.
- İcma, dinin temel ilkelerini (zarurat-ı diniye), örneğin namazın farz olması veya faizin haramlığı gibi, muhafaza eden bir mekanizma olarak işlev görür.
- İhtilafın Sınırları ve İçtihat Alanı
- İcma ile sabit olan alanlar, içtihat ve ihtilafa kapalıdır. Ancak icma dışındaki konular fakihlerin yorumlarına ve farklı içtihatlarına açıktır.
- Şâfiî, ihtilafı, İslam hukukunun esnekliğini ve gelişimini sağlayan bir unsur olarak görür. Ancak bu esnekliğin dinin temel ilkelerini tehlikeye atmaması gerektiğini vurgular.
- İçtihat ve Kıyas
- İçtihat, Şâfiî’ye göre kıyasla sınırlıdır. Yani bir meselede hüküm bulunmadığında, mevcut bir hükmü benzer bir meseleye kıyas ederek yeni bir hüküm çıkarılır.
- Şâfiî, kıyasın doğru bir şekilde yapılabilmesi için müştehitlerin sağlam bir bilgi birikimine, özellikle Kur’an, Sünnet, Arap dili ve fıkıh usulüne hâkim olmaları gerektiğini belirtir.
- İstihsan ve Eleştirisi
- Şâfiî, istihsanı (hukuki tercih yöntemi), Nas’a (ayet ve hadis) dayanmaksızın yapılan keyfi bir yöntem olarak eleştirir.
- Ona göre, istihsan, hukukçunun kişisel yorumlarına dayanırsa, hukukun keyfileşmesine neden olabilir. Şâfiî, istihsan yerine kıyas gibi daha sistematik yöntemlerin kullanılmasını savunur.
- Ümmetin Masumiyeti ve Teolojik Boyut
- Şâfiî, ümmetin, temel dini meselelerde yanılmayacağını savunur ve bu görüşü ümmetin masumiyeti (ismetü’l-ümmet) anlayışıyla ilişkilendirir.
- Bu teolojik argüman, İslam’ın temel kaynaklarının doğru bir şekilde yorumlanmasını ve muhafaza edilmesini sağlayan bir güvence olarak görülür.
Sonuç
Seminer, İmam Şâfiî’nin icma, ihtilaf ve istihsan konusundaki eleştirel ve sistematik yaklaşımını ortaya koyar. Şâfiî’nin metodolojisi, İslam hukukunun teorik çerçevesini belirlerken, ümmetin kolektif bilincinin İslam’ın temel ilkelerini korumadaki rolünü vurgular.
This seminar examines key concepts in Imām al-Shāfiʿī’s al-Risāla, including consensus (ijmāʿ), disagreement (ikhtilāf), independent reasoning (ijtihād), and juridical preference (istiḥsān). These principles are central to the framework of Islamic jurisprudence, and al-Shāfiʿī’s methodological approach provides insights into their theoretical and practical applications.
Key Themes
- The Legitimacy and Function of Consensus (Ijmāʿ)
- Ijmāʿ refers to the unanimous agreement of Muslims on a particular matter, considered binding in Islamic law.
- Al-Shāfiʿī grounds the legitimacy of ijmāʿ in the Prophet’s saying, “My ummah will not agree on an error,” explaining its theological foundation.
- Ijmāʿ functions as a mechanism to preserve the fundamental principles of Islam (ḍarūriyyāt al-dīn), such as the obligation of prayer or the prohibition of usury.
- The Boundaries of Disagreement and the Scope of Ijtihād
- Areas established by ijmāʿ are closed to interpretation and disagreement. However, issues outside this scope remain open to scholarly reasoning and differing opinions.
- Al-Shāfiʿī views disagreement as a source of flexibility and dynamism in Islamic law, provided it does not compromise the essential principles of religion.
- Ijtihād and Analogy (Qiyās)
- For al-Shāfiʿī, ijtihād is primarily limited to qiyās, where rulings for new cases are derived by analogy to existing ones.
- He emphasizes that qualified jurists must possess extensive knowledge of the Qur’an, Sunnah, Arabic language, and legal theory to ensure accurate qiyās.
- Critique of Juridical Preference (Istiḥsān)
- Al-Shāfiʿī criticizes istiḥsān, or juridical preference, as a method that relies on subjective reasoning without firm textual evidence (Naṣ).
- He argues that istiḥsān can lead to arbitrary judgments and prefers systematic methods like qiyās for legal derivation.
- Theological Underpinning of Consensus
- Al-Shāfiʿī asserts the infallibility of the ummah in fundamental matters, linking this belief to the concept of ʿiṣmat al-ummah (the ummah’s protection from error).
- This theological principle ensures the accurate interpretation and preservation of Islamic sources and doctrines.
Conclusion
This seminar highlights al-Shāfiʿī’s critical and systematic approach to ijmāʿ, ikhtilāf, and istiḥsān. His methodology defines the theoretical framework of Islamic jurisprudence while emphasizing the role of the ummah’s collective consciousness in safeguarding the foundational principles of Islam.