EKREM DEMİRLİ: GAZZÂLÎ,el-MUNKİZ MİNE’D-DALÂL 4. SEMİNER ÖZETİ
Seminerin Amacı ve İçeriği
Bu seminerde Ekrem Demirli, Gazzâlî’nin kelamla olan ilişkisini ve kelam ilminin yeterliliği konusundaki eleştirilerini ele almaktadır. Gazzâlî’nin yaşadığı kriz bağlamında evrensel hakikat arayışına ve din ilimlerinin temeli olan kelamın yetersizliğine dair görüşleri merkezde yer alır. Derste ayrıca metafizik, hikmet, felsefe, sünnet ve bidat ayrımı gibi klasik İslam düşüncesinin temel konularına değinilir.
Ana Temalar ve Başlıklar
- Kriz ve Evrensel Dil Arayışı
Gazzâlî’nin yaşadığı hakikat krizi bireysel olmaktan çok insanlığın evrensel arayışını yansıtır. Metafizik ve felsefe, herkesi kuşatacak ortak bir dil arayışı olarak görülür. Simurg ve Fil benzetmeleriyle hakikatin peşindeki zihinsel yönelim açıklanır.
- Talep, Hikmet ve Yolculuk Anlayışı
Klasik düşüncede hakikat arayışı, yokluk bilgisine yönelmiş bir talep olarak tanımlanır. Talep etmek için önbilgi gerekir. Gazzâlî’nin felsefeyi “hikmeti talep etmek” olarak yorumlaması, Grek düşüncesinden ayrıldığı noktaları gösterir. Maksada ulaşmak idealidir; yolda olmak başlı başına bir değer değildir.
- Metafizik ve Doğa Bilimleri Arasındaki Ayrım
İslam düşüncesinde metafizik, doğa bilimlerinin temelini oluşturur. Batı felsefesi ve Descartes’ın ağaç metaforuyla yapılan kıyaslamada, Gazâlî metafiziği bilgiye kesinlik kazandıran kaynak olarak konumlandırır. Doğa bilimlerinden metafiziğe değil, metafizikten doğa bilimlerine geçiş öngörülür.
- Kelamın Savunmacı Tavrı ve Sınırlılıkları
Kelam, İslam’ın nübüvvet temelli bilgisini savunmaya yönelik bir disiplindir. Ancak Gazzâlî’ye göre bu ilim ne bireyi kurtarabilir ne de evrensel bir teori üretebilir. Gazzâlî, kelamın “başkalarını susturmada” etkili ama kendi inanç sistemini inşa etmede yetersiz olduğunu belirtir.
- Ehl-i Sünnet – Bidat Ayrımı
Seminerde ehl-i sünnet kavramı klasik anlamıyla, yani nübüvvet yolunu takip eden anlayış olarak açıklanır. Gazâlî, kelamın bu yolu korumak için doğduğunu belirtir. Sünnetin zıddı olarak bidat kavramı merkeze alınır. Erken dönem İslam tartışmalarında asıl mücadele bu ikilik çerçevesinde gelişmiştir.
- Tedvin Öncesi ve Sonrası İlim Anlayışı
Tedvin öncesi dönemde kelam, disiplinlerarası bir biçimde gelişmiş; hadis, tasavvuf ve fıkıh gibi diğer alanlarla iç içe olmuştur. Gazzâlî, erken dönem kelamı daha doğal ve yaygın bir bilgi üretim alanı olarak görürken, sistematikleşmiş kelamı yetersiz bulur.
Sonuç
Bu seminer, Gazzâlî’nin kelam ilmine dair eleştirilerini ve klasik İslam düşüncesindeki evrensel hakikat arayışını açıklığa kavuşturur. Gazzâlî’nin felsefeyle, kelamla ve metafizikle kurduğu eleştirel ilişki, onun düşüncesinde sadece teorik değil aynı zamanda pedagojik ve ahlaki bir yönelimi de ortaya koyar. Bir sonraki seminerde bu eleştirilerin Gazzâlî’nin pozitif inşa çabasına nasıl evrileceği ele alınabilir.
Purpose and Content of the Seminar
This seminar explores Ghazālī’s relationship with the discipline of kalām and his critique of its limitations. Ekrem Demirli focuses on Ghazālī’s epistemological crisis and his broader search for universal truth, questioning the sufficiency of traditional theological knowledge. The discussion also includes key concepts of Islamic thought such as metaphysics, philosophy, wisdom (ḥikma), and the distinction between Sunnah and innovation (bidʿa).
Main Themes and Headings
- Crisis and the Search for a Universal LanguageGhazālī’s crisis is framed not merely as a personal one, but as a reflection of humanity’s universal quest for truth. Metaphysics and philosophy are seen as vehicles for expressing this shared search. The famous parables of the Simurgh and the elephant illustrate the mind’s orientation toward truth.
- The Concept of Seeking and the Purpose of Knowledge
In classical thought, the search for truth requires a predisposition based on prior knowledge. Ghazālī interprets philosophy as the pursuit of wisdom, yet departs from the Greek tradition by emphasizing that the goal is to reach the truth itself—not simply to remain on the path.
- The Priority of Metaphysics Over Natural Sciences
In Islamic thought, metaphysics serves as the foundation for natural sciences. Demirli compares this with Descartes’ image of knowledge as a tree, showing that Ghazālī saw metaphysics as the source of certainty, in contrast to Western epistemological models that begin with the physical sciences.
- Defensive Nature and Limitations of Kalām
Kalām aims to defend revelation-based knowledge, particularly prophecy. However, according to Ghazālī, it is ineffective in building personal conviction or constructing a universal intellectual framework. While effective in polemics, it is insufficient as a comprehensive system of belief.
- The Sunnah–Bidʿa Dichotomy
The seminar reasserts the classical definition of ahl al-sunnah as those who follow the path of prophecy. Kalām, in its origin, emerged to protect this tradition. The concept of bidʿa (innovation) is contrasted with Sunnah, representing a fundamental axis of early Islamic intellectual disputes.
- Knowledge Before and After Codification (Tadwīn)
Before codification, kalām developed in an interdisciplinary context, integrated with hadith, fiqh, and Sufism. Ghazālī values this early form for its organic and flexible nature, whereas he finds the later systematized version of kalām too rigid and narrow.
Conclusion
This seminar clarifies Ghazālī’s critique of kalām and his broader philosophical quest for truth. His approach is not only theoretical but also pedagogical and ethical. The discussion sets the stage for future seminars where Ghazālī’s critiques begin to transition into constructive philosophical and spiritual thought.