EKREM DEMİRLİ, İSLAM DÜŞÜNCESİNDE VELAYET 35. SEMİNER ÖZETİ
Bu seminer, İbnü’l-Arabî’nin yorumlarından hareketle, Tanrı’nın kullarıyla olan ilişkisini anlamaya odaklanmaktadır. Kur’an ayetlerinden hareketle “Tanrı’nın beraberliği” konusu, vahdet-i vücud perspektifiyle ele alınmış; yaratılış, ilahi isimler ve insanın zikir yoluyla Tanrı’yla ilişkisi detaylı bir şekilde tartışılmıştır.
Ana Temalar
- Tanrı’nın Beraberliği: Genel ve Özel İlişkiler
- İbnü’l-Arabî, “Nerede olursanız O sizinle beraberdir” ayetini, Tanrı’nın tüm varlıkları kapsayıcı bir beraberlik içinde olduğunu belirtmek için açıklar.
- Bu genel beraberliğin yanı sıra, Tanrı’nın özel kullar (nebiler ve veliler) ile kurduğu ayrıcalıklı ilişki üzerinde durulur.
- Vahdet-i Vücut ve İlahi Hakikat
- Tanrı’nın her varlıkla beraberliği, vahdet-i vücut anlayışı ile açıklanır: Var olan her şey, Tanrı’nın hakikatiyle varlık bulur.
- İbnü’l-Arabî’ye göre, bu beraberlik yaratılışın temelidir ve Tanrı’nın zatı ile değil, sıfatları ve isimleriyle tecelli etmesiyle gerçekleşir.
- Zikir ve Tanrı-Kul İlişkisi
- “Beni zikredin, ben de sizi zikredeyim” ayetindeki karşılıklılık, insanın zikir yoluyla Tanrı’yla ilişki kurmasını ifade eder.
- İbnü’l-Arabî, zikrin insana Tanrı’yı tanıma ve yakınlaşma fırsatı sunduğunu, ancak bu ilişkinin Tanrı’nın önceden insanı zikretmesiyle mümkün olduğunu vurgular.
- Nebiler ve Veliler Arasındaki Fark
- Peygamberler ve veliler arasındaki fark, İbnü’l-Arabî’nin velayet ve nübüvvet anlayışı çerçevesinde ele alınmıştır.
- Peygamberler, Tanrı’nın mesajlarını iletmek için perdelenmiş bir hakikate sahiptir; veliler ise bu hakikati doğrudan müşahede edebilir.
- İsmi Azam ve Tasavvufun Arayışı
- İsmi Azam’ın tasavvufta önemli bir yer tuttuğu belirtilir; bu ismin, hem tesir gücü hem de Tanrı’yı anlamadaki rolü açıklanır.
- İsmi Azam’ın kişinin ahlakından bağımsız bir tesir icra ettiği, dolayısıyla metafiziksel bir güç olduğu ifade edilir.
Sonuç
Seminer, İbnü’l-Arabî’nin Tanrı’nın varlık üzerindeki hâkimiyetini, özel ve genel beraberliklerini derinlemesine inceler. Vahdet-i vücut, zikir, ilahi isimler ve İsmi Azam gibi kavramlar üzerinden insanın Tanrı’yla olan ilişkisi yeniden değerlendirilmiştir. Bu seminer, tasavvufun temel meselelerini anlamak için zengin bir çerçeve sunmaktadır.
This seminar explores Ibn al-Arabi’s interpretations of the relationship between God and His servants, focusing on the Qur’anic concept of “God’s accompaniment.” Through the lens of wahdat al-wujud (unity of being), it examines creation, divine names, and the connection between humans and God through remembrance (dhikr).
Key Themes
- God’s Accompaniment: General and Specific Relationships
- Ibn al-Arabi interprets the verse, “Wherever you are, He is with you,” as a reflection of God’s universal presence encompassing all beings.
- Alongside this general companionship, Ibn al-Arabi highlights a privileged relationship with specific individuals, such as prophets and saints.
- Wahdat al-Wujud and Divine Reality
- God’s companionship with all beings is explained through the concept of wahdat al-wujud: all existence is sustained by God’s reality.
- According to Ibn al-Arabi, this companionship is foundational to creation and occurs through the manifestations of God’s attributes and names, rather than His essence.
- Remembrance (Dhikr) and the God-Human Connection
- The reciprocal relationship in the verse “Remember Me, and I will remember you” underscores the significance of dhikr in fostering a connection with God.
- Ibn al-Arabi emphasizes that human remembrance of God is made possible by God’s prior remembrance of humans, enabling a deeper divine relationship.
- Distinction Between Prophets and Saints
- The distinction between prophets and saints is explored within Ibn al-Arabi’s framework of prophethood (nubuwwa) and sainthood (wilayah).
- Prophets are described as intermediaries conveying divine messages, whereas saints directly witness the divine truth.
- The Supreme Name (Ism al-Azam) and Mystical Pursuits
- The seminar discusses the pivotal role of Ism al-Azam (the Greatest Name of God) in Sufi practices.
- It is portrayed as a metaphysical force with intrinsic power, independent of the practitioner’s moral state, serving as a tool for understanding God’s essence and will.
Conclusion
The seminar provides a profound analysis of Ibn al-Arabi’s perspectives on God’s dominion over existence and His unique and universal companionship with creation. Through concepts such as wahdat al-wujud, dhikr, divine names, and the Supreme Name, it redefines the God-human relationship, offering a rich framework for understanding foundational Sufi ideas.