EKREM DEMİRLİ: İSLAM DÜŞÜNCESİNE GİRİŞ 4. SEMİNER ÖZETİ

Bu dersin temel amacı, İslam düşüncesinin tarihsel gelişim sürecini ve temel kavramlarını anlamaktır. İlk bölümlerde, Müslüman toplumun Hicaz’dan başlayarak Akdeniz ve İran civarına yayılışı ile bu sürecin beraberinde getirdiği kavramsal ve toplumsal değişimler ele alınmıştır. İbn Haldun’un bedavet ve şehirlilik bağlamındaki kavramlaştırmaları üzerinden, toplumda kurumsallaşmanın ve merkezileşmenin bilim, dil ve zenginlik üzerindeki etkileri tartışılmıştır.

Dil bilimlerinin gelişimi, Arapçanın bir lügat haline gelmesi ve bunun bilimin altyapısını oluşturmadaki rolü vurgulanmıştır. Hadislerin sistematik bir şekilde derlenmesi ve yorumlanmasının, Arap olmayan âlimlerin katkılarıyla gerçekleştiği belirtilmiştir.

Fıkıh ve akıl tartışmaları bağlamında, irade ve kıyas gibi kavramların önemi üzerinde durulmuş, Hasan el-Basri ve Muhasibi gibi düşünürlerin eserlerinden örnekler verilmiştir. Akıl ve kalp tartışmaları, İslam’ın farklı kültürel ve felsefi sistemlerle karşılaştığında ortaya çıkan meseleler ışığında değerlendirilmiştir. Tasavvuf, bireysel tecrübe ve dilin epistemolojik boyutları, öğrenme ve ahlak ilişkisi bağlamında ele alınmıştır.

Son olarak, akıl-edilgen eylemlerden ziyade aktif bir yorumlama aracı olarak tanımlanmış, kar-zarar ilişkisi ve ahirete dair iman perspektifinden bakışın insan davranışlarını nasıl şekillendirdiği incelenmiştir.

The primary aim of this lecture is to understand the historical development and core concepts of Islamic thought. The initial sections discuss the expansion of Muslim society from Hijaz to the Mediterranean and Iranian regions, along with the conceptual and societal transformations that accompanied this process. Using Ibn Khaldun’s framework of nomadism and urbanization, the impact of institutionalization and centralization on science, language, and wealth is examined.

The development of linguistics, the transformation of Arabic into a structured lexicon, and its role in forming the foundation of science are emphasized. The systematic compilation and interpretation of hadiths are highlighted as achievements, significantly contributed to by non-Arab scholars.

Within the context of Islamic jurisprudence (fiqh) and debates on reason, concepts like will (irada) and analogy (qiyas) are discussed, with examples from thinkers such as Hasan al-Basri and Al-Muhasibi. Discussions on reason and the heart are analyzed in light of the challenges Islam faced when interacting with diverse cultural and philosophical systems. Mysticism (tasawwuf), individual experience, and the epistemological dimensions of language are explored within the context of learning and the relationship with ethics.

Finally, reason is defined not as a passive element but as an active interpretative tool. The connection between benefit-harm reasoning and the perspective of faith in the afterlife is discussed in terms of how it shapes human behavior.