EKREM DEMİRLİ-KELÂBÂZÎ-et-TA’ARRUF 6. SEMİNER ÖZETİ

Seminerin Amacı ve İçeriği

Bu seminer, Kelâbâzî’nin et-Taʿarruf adlı eserinin ikinci bölümünden itibaren sufilerin kelamî görüşleri, fıkıh anlayışı ve ahlak düşüncesi çerçevesinde Ehl-i Sünnet çizgisiyle olan ilişkisini ele alır. Özellikle tasavvufun epistemolojik ve ahlaki temelleri üzerinden, Sünni kelamla ilişkisi derinleştirilir.

Ana Temalar ve Başlıklar

  1. Tasavvufun Sınırları: Fıkıh, Akaid ve Ahlak

Tasavvufun, fıkıh ve akaid bağlamında Ehl-i Sünnet’e bağlılığı vurgulanır. Cüneyd-i Bağdadi’nin “tasavvufun fıkıh ve akideyle sınırlı olması” anlayışı merkeze alınır. Bu anlayış, ibahilik ve şeriat dışı eğilimlere karşı bir savunma hattı olarak kurulur.

  1. Kurucu Figürler: Cüneyd, Serrâc ve Kelâbâzî

Cüneyd, tasavvufu sistemleştiren kurucu olarak; Serrâc, bu sistemi teorileştiren düşünür olarak; Kelâbâzî ise bu teoriyi din bilimlerinin parçası haline getiren kişi olarak konumlandırılır. Bu üçlü, tasavvufun kurumsallaşma sürecini temsil eder.

  1. Kelamî Tartışmalar: Aslah, Kudret, Cebir ve İrade

Sufiler, Mu’tezile’nin “aslah” (Allah en iyisini yapmak zorundadır) görüşünü reddeder; Allah’a hiçbir şeyi zorunlu kılmanın ilahi edebe aykırı olduğunu savunurlar. Ehl-i Sünnet çizgisinde “kudret” merkezli bir düşünce savunulur. Cebir ve özgürlük meselesinde ise “mecburen özgürlük” gibi paradoksal ama pragmatik bir yaklaşım benimsenir.

  1. Tevekkül–Çalışma Gerilimi

Tevekkül ve emek ilişkisi Sufi geleneğin en tartışmalı konularından biridir. Bazı zahid yaklaşımlar çalışmayı terk ederek tevekküle yönelirken; daha sonraki dönemlerde tevekkül ile çalışmayı birlikte düşünen yaklaşımlar gelişmiştir. Bu tartışma, ahlakî sorumluluk ve özgürlük konularıyla doğrudan bağlantılıdır.

  1. Epistemoloji: Keşif, İlham ve Vahiy

Cüneydî çizgi, bilgiyi yalnızca Kur’an ve sünnete dayandırır. İlham, keşif ve sezgi gibi kavramlar ehli sünnetin dışına taşma riski taşıdığı için reddedilir. Tasavvuf bilgisi mücahedeye bağlıdır; dolayısıyla sezgisel değil rasyonel ve deneyimsel bir temele dayanmalıdır.

  1. Kelamî Açılımlar: Ruh, Keramet, Teklif

Ruhun mahiyeti, sufiler arasında tartışmalıdır; ancak genelde kelamın bedene bağımlı ruh anlayışı benimsenir. Keramet, peygamber mucizelerinden farklı olarak kabul edilir. Teklifin (sorumluluğun) tüm insanlar için geçerli olduğu ve ibahiliğin bu bağlamda reddedildiği vurgulanır.

Sonuç

Bu seminerde Kelâbâzî’nin tasavvufu nasıl bir kelamî ve fıkhî çerçeveye oturttuğu detaylı biçimde ele alınmış, tasavvufun hakikat ve özgürlük arayışı içindeki yeri Ehl-i Sünnet ilkeleriyle tutarlı şekilde tanımlanmıştır. Tasavvufun dinî epistemolojiyle ilişkisi bu çerçevede yeniden inşa edilir.

 

Purpose and Content of the Seminar

This seminar discusses the second section of Kelâbâzî’s et-Taʿarruf, focusing on the relationship between Sufism and Sunni theology (kalām), jurisprudence (fiqh), and ethics. It explores how Sufism is framed within orthodox Islamic boundaries, especially in relation to epistemology, divine justice, power, human will, and mystical knowledge. The seminar also clarifies how Sufism engages critically yet constructively with theological doctrines.

Main Themes and Headings

  1. Boundaries of Sufism: Law, Creed, and Morality

Sufism is shown to operate within the limits of Sunni jurisprudence and theology. Junayd al-Baghdādī’s notion that Sufism must be restricted by fiqh and ʿaqīdah is central to Kelâbâzī’s perspective, functioning as a defense against antinomian or heretical deviations.

  1. Founding Figures: Junayd, Sarrāj, and Kelâbâzī

Demirli outlines a genealogical framework: Junayd as the founder of Sufi thought, Sarrāj as the theorist, and Kelâbâzī as the one who incorporated Sufism into the broader Islamic sciences. This trio represents the systematization and institutionalization of Sufism.

  1. Theological Issues: Divine Justice, Power, and Free Will

Sufis reject the Muʿtazilite doctrine of aṣlaḥ (God must always do what is best), arguing that imposing obligation on God violates divine majesty. Sufism sides with Ashʿarite thought, affirming God’s absolute power while maintaining a paradoxical yet functional understanding of human freedom—”being compelled to be free.”

  1. Tension Between Trust in God and Human Effort

The seminar explores the longstanding debate over tawakkul (trust in God) versus kasb (earning/labor). While early Sufis leaned toward radical trust, later thought accommodated personal responsibility and effort alongside divine reliance.

  1. Epistemology: Revelation, Intuition, and Authority

Sufism is not based on subjective intuition but on disciplined spiritual struggle (mujāhada). Knowledge through kashf (unveiling) and ilhām (inspiration) is viewed critically and subordinated to the Qur’an and Sunnah. The Junaydian model accepts only revealed knowledge as authoritative.

  1. Additional Theological Topics: Soul, Miracles, and Legal Responsibility

On the soul, Sufis align with kalām in seeing it as connected to the body. Miracles (karāmāt) are affirmed but carefully distinguished from prophetic miracles. Legal obligation (taklīf) is universal, and libertine attitudes (ibāḥī trends) are categorically rejected.

Conclusion

This seminar presents Kelâbâzī’s Sufism as a coherent, Sunni-compatible theological and ethical system. It reframes mystical knowledge not as an esoteric deviation but as a disciplined and revealed path to truth. Within this model, Sufism integrates with mainstream Islamic sciences while offering a unique lens on spiritual freedom and responsibility.