EKREM DEMİRLİ: KİTÂBU’T-TEVHÎD OKUMALARI 25. SEMİNER ÖZETİ
Bu seminer, Tanrı’nın iradesi (kudret ve irade sahibi oluşu) ve insanın fiilleri arasındaki ilişkiyi incelemektedir. İrade kavramı, dini düşüncenin temel taşı olarak ele alınırken, Tanrı’nın iradesinin sınırlarının olup olmadığı ve bu iradenin insan özgürlüğü üzerindeki etkisi derinlemesine tartışılmaktadır. İmam Mâtürîdî’nin bu konudaki düşünceleri, Mu‘tezile ile Ehl-i Sünnet arasındaki farklılıklarla karşılaştırılarak ele alınmıştır.
Ana Temalar
- Tanrı’nın Mutlak İradesi:
- Tanrı’nın kadri muhtar oluşu (mutlak irade ve kudret sahibi olması), dini düşüncenin temel kavramlarından biridir.
- Din yalnızca Tanrı’nın varlığını kabul etmekle sınırlı değildir; Tanrı’nın irade sahibi olduğu kabul edilmelidir. Bu kavram olmadan dinin diğer unsurları açıklanamaz.
- İrade ve Yükümlülük İlişkisi:
- Tanrı’nın insan üzerindeki iradesi, yükümlülük (teklif) kavramını doğurur. İnsan, Tanrı’nın iradesiyle hareket ederken, aynı zamanda ahlaki ve dini sorumluluk taşır.
- Yükümlülük, dini düşünceyi diğer felsefi ve sanatsal yaklaşımlardan ayıran en temel kavram olarak vurgulanmıştır.
- İnsan Fiillerinin Yaratılmışlığı:
- İnsan fiilleri, Tanrı’nın iradesiyle yaratılır; ancak insanın bu fiilleri özgürce gerçekleştirdiği kabul edilir. Bu durum, Mu‘tezile’nin insanın fiillerinin yalnızca kendi iradesine dayandığı görüşüne karşı bir eleştiridir.
- Tanrı’nın iradesinin insanın iradesi üzerindeki etkisi, dini ve ahlaki sorumluluğun sınırlarını belirler.
- Teodise ve İnsan Fiilleri:
- Seminer, insan fiillerinin Tanrı’nın yaratıcı iradesinin bir sonucu olup olmadığını sorgular. Tanrı’nın yarattığı her şeyden razı olup olmadığı konusu tasavvufi açıdan da ele alınmıştır.
- Teodise problemi (kötülük ve eksiklik sorunu), insanın iradesi ile Tanrı’nın iradesi arasındaki gerilimle ilişkilendirilmiştir.
- Tasavvufun Rolü:
- Tasavvuf, irade ve rıza meselelerini bir arada ele alır. Tanrı’nın iradesine uyum sağlama fikri, tasavvufun temel kavramlarından biridir.
- Tanrı’nın yaratıcı iradesi ve insanın bu iradeye uyumu arasındaki ilişki, tasavvufi açıdan önemli bir çözüm önerisi olarak sunulmuştur.
- Düşüncenin Daralması ve Genişleme Çabaları:
- Dini düşüncenin yükümlülük kavramı üzerine inşa edilmesi, evrenle ve insanla ilişkilerde bir daralmaya neden olabilir. Bu daralma, modern dünyada dini düşüncenin sınırlarını genişletme çabalarıyla sorgulanmaktadır.
- Yükümlülük yerine marifet (bilgi ve bilgelik) kavramının merkezde yer alabileceği bir dini yaklaşım tartışılmıştır.
Sonuç
Seminer, Tanrı’nın mutlak iradesi ve insanın ahlaki sorumluluğu arasındaki ilişkiyi İmam Mâtürîdî’nin görüşleri üzerinden ele alır. İnsan fiillerinin yaratılmışlığı ve Tanrı’nın iradesinin kapsamı tartışılırken, dini düşüncenin temel meselelerine yönelik eleştirel bir yaklaşım sunulmuştur. Tasavvufun, bu tartışmalara anlam kazandıran tamamlayıcı bir boyut sunduğu vurgulanmıştır.
This seminar examines the relationship between divine will (kudrah and iradah) and human actions. The concept of will is analyzed as a cornerstone of religious thought, exploring whether divine will has limitations and how it influences human freedom. Imam Māturīdī’s perspectives are critically discussed in comparison to the differences between Mu‘tazila and Ahl al-Sunnah.
Main Themes
- God’s Absolute Will:
- The seminar emphasizes God’s kadri muhtar nature (absolute power and will) as foundational to religious thought.
- Religion is not solely based on acknowledging God’s existence but also on affirming that God possesses will. Without this, other aspects of religion cannot be comprehended.
- The Relationship Between Will and Obligation:
- God’s will over humanity introduces the concept of obligation (taklif). While humans act under God’s will, they are simultaneously accountable for their moral and religious duties.
- Obligation is highlighted as a core concept that distinguishes religious thought from philosophical or artistic approaches.
- The Creation of Human Actions:
- Human actions are created by God but freely performed by humans. This view critiques Mu‘tazila’s position that human actions are solely based on human will.
- The influence of God’s will on human autonomy defines the boundaries of moral and religious responsibility.
- Theodicy and Human Actions:
- The seminar explores whether human actions are purely the result of God’s creative will and whether God is pleased with all that He creates.
- The problem of theodicy (the issue of evil and imperfection) is linked to the tension between human will and divine decree.
- The Role of Sufism:
- Sufism integrates the concepts of divine will and human acceptance (rida). Aligning with God’s will is a central tenet of Sufi thought.
- The relationship between divine creative will and human alignment with this will is presented as a critical resolution from a Sufi perspective.
- The Narrowing of Religious Thought and Efforts to Expand:
- Building religious thought solely on the concept of obligation can lead to a narrowing of its scope in relation to humanity and the universe.
- The seminar discusses modern efforts to expand the boundaries of religious thought, suggesting that placing ma‘rifah (knowledge and wisdom) at the center might offer a broader, more comprehensive approach.
Conclusion
The seminar explores the intricate relationship between God’s absolute will and human moral responsibility, drawing from Imam Māturīdī’s theological perspectives. It addresses the creation of human actions and the extent of divine will’s influence, offering a critical approach to foundational issues in religious thought. The complementary role of Sufism is emphasized as providing a deeper dimension to these discussions.