EKREM DEMİRLİ, METAFİZİK DÜŞÜNCE: SEÇME METİNLER 6. SEMİNER ÖZETİ

Bu seminer, İbn Sina’nın metafizik anlayışı çerçevesinde bilimlerin hiyerarşisini, Tanrı’nın varlığının metafizik açısından nasıl ele alındığını ve bilimlerin birbirleriyle ilişkisini incelemektedir. İbn Sina, Tanrı’nın varlığının doğrudan bir bilim dalının konusu olup olamayacağını tartışır ve metafiziğin yöntemini Aristotelesçi bir bilgi sistematiği içinde konumlandırır. Seminer, bilimlerin nasıl yapılandığını, metafiziğin doğa bilimleri ve matematikten nasıl ayrıldığını ve Tanrı’nın varlığının bilimsel ispatı konusunda ortaya çıkan felsefi sorunları ele alır.

Ana Temalar ve Başlıklar

  1. Metafiziğin Konusu ve Bilimler Hiyerarşisi
    Metafizik, varlığın temel ilkelerini ve maddeyle bağı olmayan varlıkları inceleyen bir bilim olarak tanımlanır. İbn Sina’ya göre bilimler, mantık, doğa bilimleri ve matematik gibi alanlardan geçerek metafiziğe ulaşan bir hiyerarşi içinde sıralanır. Bilgi yalnızca teorik bir kazanım değil, aynı zamanda insanın zihinsel yetkinleşmesini sağlayan bir süreçtir.
  2. Tanrı’nın Varlığının Bilimsel Kanıtlanması Sorunu
    İbn Sina, Tanrı’nın varlığının herhangi bir bilim dalının konusu olup olamayacağını tartışır. Eğer bir bilim Tanrı’nın varlığını konu edinecekse, ya bu varlık herkes tarafından kabul edilmelidir ya da daha önce başka bir bilim dalında kanıtlanmış olmalıdır. Ancak, ne mantık ne doğa bilimleri ne de matematik Tanrı’nın varlığını kanıtlamış olduğundan, metafiziğin Tanrı’nın varlığını bir konu olarak ele alması mümkün değildir.
  3. Bilimlerin Kendi Konularını Kanıtlayamaması İlkesi
    Aristotelesçi bilgi sistemine göre hiçbir bilim kendi konusunu ispatlayamaz. Örneğin, fizik hareketi ispatlamaz; hareketin varlığını varsayar ve onu inceler. Aynı şekilde, metafizik de Tanrı’nın varlığını varsayarak onun sıfatları ve fiilleri üzerine düşünmelidir.
  4. Tanrı’nın Varlığının Bir Konu Olarak Ele Alınmasının Sonuçları
    Eğer Tanrı’nın varlığı bir bilim dalının konusu olarak kabul edilirse, bu bilimin Tanrı’nın sıfatlarını ve fiillerini de incelemesi gerekir. İbn Sina, bu durumu reddeder ve Tanrı’nın varlığının metafiziğin bir meselesi olamayacağını savunur. Ancak, Sadreddin Konevî gibi sonraki düşünürler Tanrı’nın varlığını metafiziğin temel konusu olarak ele almış ve onun sıfatları ve fiilleri üzerine geniş bir tartışma yürütmüştür.
  5. Metafizik ile Kelam ve Tasavvuf Arasındaki Farklılıklar
    İbn Sina’nın metafizik anlayışı, kelam ve tasavvuftan farklı bir yöntem izler. Kelam, Tanrı’nın varlığını dinî referanslarla açıklarken, metafizik onu felsefi bir çerçevede ele alır. Tasavvuf ise Tanrı’yı akıl yoluyla değil, sezgi ve irfani tecrübeyle anlamaya çalışır.
  6. Bilimsel Bilginin Amacı ve Teorik Yetkinleşme
    Bilgi, yalnızca teorik bir birikim değil, aynı zamanda insanın yetkinleşmesini sağlayan bir süreçtir. İbn Sina’ya göre metafizik, teorik aklın en üst noktasında yer alır ve insanın zihinsel gelişimini tamamlamasına yardımcı olur.
  7. Bilimlerin Sınıflandırılması ve Yeni Bilimlerin Ortaya Çıkışı
    İbn Sina, bilimlerin kendi konularına dayanarak yeni bilimleri doğurduğunu savunur. Örneğin, fizik hareket üzerine kurulu bir bilimdir ve hareketin varlığını ispatlamaz; bu hareketin varlığını kabul ederek araştırmalarını yürütür. Aynı şekilde, kimya değişim süreçlerini inceler ancak değişimin kendisini ispatlamaz. Yeni bir bilim dalının doğması, o bilim dalının kendine özgü bir konusu olmasına bağlıdır.
  8. Tanrı’nın Metafizik İçindeki Yeri ve Aristotelesçi Geleneğin Etkisi
    Aristotelesçi geleneğe dayanan İbn Sina, metafiziğin yalnızca zorunlu varlıkları ele alması gerektiğini savunur. Ancak, Tanrı’nın varlığı metafiziğin doğrudan bir konusu olmamakla birlikte, onun sıfatları ve evrenle ilişkisi metafizik içinde tartışılabilir.

Sonuç

Bu seminer, İbn Sina’nın metafizik anlayışını, bilimlerin hiyerarşik yapısını ve Tanrı’nın varlığının felsefi bilgi içindeki yerini detaylandırmaktadır. Hiçbir bilim kendi konusunu ispatlayamaz ilkesi çerçevesinde metafizik, Tanrı’nın varlığını doğrudan bir konu olarak ele almak yerine, onun sıfatlarını ve evrenle ilişkisini açıklamaya yönelmelidir. Sonraki filozoflar, özellikle Sadreddin Konevî, İbn Sina’nın sistemine eleştirel yaklaşarak Tanrı’nın varlığını metafiziğin temel konusu haline getirmiştir.

 

This seminar explores Avicenna’s concept of metaphysics, the hierarchical classification of sciences, and the question of whether the existence of God can be a subject of metaphysical inquiry. Avicenna discusses whether God’s existence can be proven within any particular field of knowledge and positions metaphysics within an Aristotelian system of classification. The seminar examines the structure of sciences, the distinction between metaphysics, natural sciences, and mathematics, and the philosophical issues surrounding the proof of God’s existence.

Main Themes and Topics

  1. The Subject of Metaphysics and the Hierarchy of Sciences
    Metaphysics is defined as a science that examines the fundamental principles of existence and entities independent of matter. According to Avicenna, sciences follow a hierarchical structure that moves from logic and natural sciences to mathematics and finally to metaphysics. Knowledge is not only a theoretical pursuit but also a process of intellectual refinement.
  2. The Problem of Scientifically Demonstrating the Existence of God
    Avicenna questions whether the existence of God can be a legitimate subject of any scientific discipline. If a science were to study God’s existence, either God must already be accepted as an evident truth or His existence must have been demonstrated by another field of knowledge. However, since neither logic, natural sciences, nor mathematics have proven the existence of God, metaphysics cannot take this as its primary subject.
  3. The Principle That Sciences Cannot Prove Their Own Subject Matter
    Within the Aristotelian system of knowledge, no science can prove its own fundamental subject. For instance, physics does not prove the existence of motion; it presupposes it and then studies its nature. Similarly, metaphysics should not aim to prove God’s existence but rather explore His attributes and actions.
  4. Consequences of Treating God’s Existence as a Scientific Subject
    If God’s existence were treated as a subject of a particular science, then that discipline would also need to examine God’s attributes and actions. Avicenna rejects this approach, arguing that metaphysics should not focus on proving God’s existence but rather study His necessary attributes. However, later thinkers such as Sadr al-Din al-Qunawi positioned God’s existence as the central theme of metaphysical inquiry, developing an alternative approach to Avicenna’s framework.
  5. Differences Between Metaphysics, Theology (Kalām), and Sufism
    Avicenna’s metaphysical framework differs significantly from theology and Sufism. Theology explains God’s existence based on religious revelation, whereas metaphysics approaches the subject from a philosophical perspective. Sufism, on the other hand, seeks to understand God through mystical experience rather than rational analysis.
  6. The Purpose of Scientific Knowledge and Intellectual Perfection
    Knowledge is not merely a theoretical accumulation of facts but a means for human intellectual perfection. According to Avicenna, metaphysics represents the highest level of theoretical reason and serves as a means of intellectual fulfillment.
  7. The Classification of Sciences and the Emergence of New Disciplines
    Avicenna argues that sciences generate new disciplines based on their subject matter. For example, physics studies motion but does not attempt to prove its existence; it assumes motion as a given and conducts research accordingly. Similarly, chemistry analyzes transformations but does not prove the concept of change itself. The emergence of a new scientific discipline depends on the existence of a unique subject matter.
  8. The Role of God in Metaphysics and the Influence of the Aristotelian Tradition
    Following the Aristotelian tradition, Avicenna asserts that metaphysics should primarily deal with necessary existence rather than proving the existence of God. Although God’s existence is not the direct subject of metaphysics, His attributes and relationship with the universe can be examined within this field.

Conclusion

This seminar provides a detailed exploration of Avicenna’s metaphysical framework, the hierarchical structure of sciences, and the place of God’s existence within philosophical inquiry. Based on the principle that no science can prove its own fundamental subject, metaphysics should not focus on proving God’s existence but instead analyze His attributes and relationship with the cosmos. Later thinkers, particularly Sadr al-Din al-Qunawi, challenged Avicenna’s perspective and redefined metaphysics by placing God’s existence at its core.