ABDULLAH KAHRAMAN: CESSÂS, el-FUSÛl Fİ’L-USÛL 2. SEMİNER ÖZETİ
Ana Temalar:
- Usûl İlmi Açısından Umûm Lafızlarının İşlevi ve Önceliği
Seminer, Hanefî geleneğinde genel lafızların (ʿumûm) merkezi konumunu vurgulayarak başlar. Cessâs’ın eserine bu konuyla başlaması, yönteme dair bilinçli bir tercihtir. Kahraman’a göre ʿumûm; istihsân, ziyâde, nesh ve tahsis gibi temel usûl meseleleriyle doğrudan ilişkilidir. Hanefî yaklaşım, hukukun rasyonel ilkelerle örülmesi gerektiğini savunurken, Şâfiîler taabbudî ve hadis eksenli bir tutumu öne çıkarır. Bu fark, rey ehli ve hadis ehli arasındaki tarihsel ayrışmanın temelidir. - Hanefî-Şâfiî Ayrımı: Umûm ve Yakîn Meselesi
Hanefîler, genel lafızların delâletini kesin kabul eder, ancak Şâfiîler her genel ifadenin ardında bir tahsis ihtimali bulunduğunu söyler. Bu fark, kıyas anlayışına da yansır: Hanefîler genel ilkelere dayalı kıyas kurarken, Şâfiîler özel örnekler üzerinden, çoğunlukla âhâd hadislerle hüküm üretir. - Dil, Mânâ ve Umûm Arasındaki İlişki
Cessâs’ın umûm tanımında hem lafız (lafz) hem de mânâ (maʿnâ) unsuru yer alır. Ancak, kendisinden sonraki özellikle Semerkand ekolü usûlcüleri, mânânın tek başına umûm ifade edemeyeceğini savunur. Bu tartışma, “müslim”, “insanlar”, “yağmur” gibi kelimelerin bağlamlarına göre ne kadar genellik taşıyacağı gibi meselelerle ilgilidir. - Kur’ân Ayetleri Üzerinden Umûmun Fıkhî Etkisi
Kahraman, boşanmış veya hamile kadınlarla ilgili ayetler üzerinden ʿumûm’un hüküm doğurucu işlevini açıklar. Hanefîler, ayrıntılı bir gerekçe olmadıkça lafzın zahirine sadık kalmayı, yani her bir hüküm cümlesini müstakil ve genel geçer kabul etmeyi savunur. Bu yaklaşım, çok sayıda ayetin “istisna” yoluyla daraltılmasına karşı temkinli bir duruş sergiler. - Umûm Tanımı ve Sınıflandırma Eleştirileri
Seminerde ʿâm kavramının tanımı evrimsel biçimde ele alınır:
(a) Lafız bir mânâ için vazedilir;
(b) Kullanımı belli sayılarla sınırlı değildir;
(c) Mânânın kapsadığı tüm fertleri içerir.
Ayrıca müşkil, mücmel ve müşterek gibi lafız türleriyle ʿumûm arasındaki farklar açıklanır. - Umûmun Hüküm Taşıyıcılığı ve Mezhebî Gerilim
Cessâs, genel lafızların kesin bilgi taşıyabileceğini, ancak bu kesinliğin tahsis ile sınırlandırılabileceğini savunur. Kahraman, bu görüşün âhâd hadislerin Kur’an’ın genel lafızlarını tahsis etmesine karşı bir koruma işlevi gördüğünü belirtir. Böylece Kur’an’ın lafzî bütünlüğü ve hukuki tutarlılığı korunmuş olur.
Sonuç:
Bu seminer, genel ifadelerin fıkıh usulündeki merkezi rolünü, Hanefî-Şâfiî ayrımının bilgi kuramsal temellerini ve dil-anlam-hüküm ilişkisini kapsamlı biçimde ele alır. Cessâs’ın ʿumûm konusundaki titiz yaklaşımı, Hanefî usûlünün sistemli yapısını kuran önemli taşlardan biri olarak değerlendirilir. Bir sonraki derste, umûmun sınırları ve tahsis tartışmaları üzerinden fıkhî delillendirme yöntemleri ele alınacaktır.
Main Themes:
- The Function and Priority of General Expressions (ʿUmūm) in Legal Theory
The session begins by reaffirming the centrality of general terms in Islamic legal hermeneutics, particularly in the Ḥanafī tradition. Cessâs’ preference to start his work with ʿumūm is interpreted as a methodological move. Kahraman explains that ʿumūm connects with crucial subjects like istihsān, ziyāda, nasḫ, and taḫṣīṣ. This focus stems from the Ḥanafī belief that legal rules should be rooted in consistent rational principles—whereas Shāfiʿīs emphasize worship-based (taʿabbudī) rulings. This reflects the broader divergence between rationalist (ahl al-raʾy) and traditionalist (ahl al-ḥadīth) approaches. - The Ḥanafī-Shāfiʿī Debate on Legal Generality and Epistemic Certainty
The discussion highlights how the Ḥanafīs accept general terms as indicating certitude unless specifically restricted, while the Shāfiʿīs claim that no general statement exists without implied exceptions. This distinction is linked to differing attitudes toward analogy (qiyās): Ḥanafīs seek systematization based on general legal axioms, whereas Shāfiʿīs work case-by-case through textual reports, especially āḥād ḥadīths. - The Relationship Between Language, Meaning, and Generalization
Cessâs’ alleged definition of general expressions—which includes both lafẓ (wording) and maʿnā (meaning)—generates debate. Post-Cessâs scholars, especially from the Samarqand school, reject the idea that meanings (maʿānī) can independently convey generality. Instead, lafẓ-centered definitions dominate later legal theory. Kahraman explains that this debate underscores foundational issues in how concepts like “Muslim,” “people,” or even “rain” are interpreted as general or specific within legal discourse. - The Juridical Impact of General Expressions in Scriptural Texts
Kahraman offers multiple Qur’anic examples to show how ʿumūm affects legal rulings, such as verses on waiting periods for divorced or pregnant women. Cessâs and the Ḥanafīs argue that unless there is a compelling reason, each sentence or clause should be taken independently and literally (ẓāhir), maintaining its generality. This contrasts with interpretive approaches that seek to harmonize multiple verses by means of exception. - Definitions, Critiques, and Classifications of General Expressions
The seminar traces the evolution of ʿām (general) definitions, comparing early ambiguous formulations with later, more refined definitions that stress:
(a) A term is coined for a meaning;
(b) It is not limited to a specific number of referents;
(c) It encompasses all individuals to whom the meaning applies.
Issues like mutashābih, mujmal, and mushtarak are also discussed in relation to generality, and their distinction from general terms is emphasized. - Legal Implications and Jurisprudential Tensions
Cessâs explores when general terms convey definite or speculative rulings. He sides with the Ḥanafī view that general terms convey certainty unless subject to clear taḫṣīṣ. Kahraman notes the broader implications of this position: it limits the power of solitary ḥadīths to override the Qur’an’s general terms, thus protecting the Qur’an’s universality and legal coherence.
Conclusion:
This seminar offers a rich reflection on the place of general expressions in Islamic legal theory, mapping both internal Ḥanafī developments and broader madhhabic debates. It clarifies why generality (ʿumūm) is not merely a linguistic issue but lies at the heart of how Islamic law is constructed, interpreted, and applied. The discussion also illustrates how Cessâs’ theoretical rigor helped shape the Ḥanafī legal heritage and its enduring emphasis on structured reasoning.