AYHAN ÇİTİL: ARİSTOTELES, METAFİZİK OKUMALARI 7. SEMİNER ÖZETİ

Ana Temalar:

  1. Platon’un Diyalektik Anlayışı ve Kendindelik Meselesi
    Bu seminerde Platon’un özellikle Parmenides diyaloğu üzerinden kavramsallaştırdığı “kendinde olan” (auto kath’auto) tartışması merkezde yer alır. Sokrates’in ideaların kapsamına dair tereddütleri, özellikle doğa türleri ve nesneler düzeyinde kendindelik iddiasının sınırlarını gösterir. Platon’a göre bazı şeyler (adalet, iyilik, güzellik gibi) kendinde varlığa sahiptir; ancak orta büyüklükteki nesneler için bu geçerli değildir. Bu, Platon’un metafiziğinde doğa nesnelerinin ontolojik statüsünü tartışmaya açar.
  2. Eikōn ve Noeton Ayrımı Üzerinden Varlık Tasarımı
    Politeia’daki bölünmüş çizgi alegorisi temel alınarak, Platon’da düşünülürler (noeta) ile görünürler (horata) arasındaki ayrım, epistemolojik ve ontolojik düzeyde yeniden yapılandırılır. Eikōnlar duyusal temsiller olup yalnızca noeton alanına bağlı kalarak anlam kazanır. Platon’a göre bu temsiller kendi başlarına bireyselleşemez; onların bütünlüğü, ancak idealara dayalı bir düşünsel faaliyetle kurulur.
  3. Hipotezios ve Anhipotetos Arasındaki Fark
    Platon’un diyalektik yöntemi, hipotezlerden kurtularak doğrudan ideanın kendisine yönelmeyi amaçlar. Bu süreçte, yalnızca tanımlar ve aksiyomlara bağlı olan düşünsel kurgularla yetinmek yeterli görülmez; gerçek bilginin (episteme) ideaların doğrudan kavranmasına dayanması gerektiği vurgulanır.
  4. Aristoteles’te Faaliyet, Psühe ve Faal Akıl Tartışması
    Aristoteles’in Peri Psühesi ve Metafizik eserleri ekseninde, ruhun (psühe) işlevleri analiz edilir. Özellikle faal akıl (nous poietikos) kavramı, bedenden bağımsız bir düşünme ilkesi olarak sunulur. Bu durum, Aristoteles’in metafiziğinde bedenin sonluluğu ile düşünmenin sürekliliği arasında bir ontolojik ikilik doğurur. Faal aklın zamansal olmayan niteliği, onu duyusal dünyanın dışında ve bir tür “kendinde ilke” haline getirir.
  5. Eidos, Suret ve Entelekheia İlişkisi
    Aristoteles’in varlık anlayışında birey, eidos (suret) aracılığıyla bil fiil hale gelir. Ancak eidos’un kendisi zaman ve mekândan bağımsızdır. Bu durum, Aristoteles’in Platon’a yönelttiği “ideaların nasıl var olduğu” sorusunun benzerinin kendi sisteminde de var olduğunu gösterir. Varlığın içkin ilkesi olarak suret, dış dünyadaki maddi unsurların düzenlenişine içkin ama onların dışında konumlanan bir yapıdadır.

Sonuç:
Yedinci seminer, Platon ve Aristoteles’in varlık anlayışlarını, özellikle “kendindelik”, “suret”, “düşünülürler” ve “faal akıl” ekseninde karşılaştırmalı biçimde ele alır. Çitil, iki düşünürün sistemlerinin temel sorunlarını ve çözüm biçimlerini açığa çıkarırken, modern düşünceyle aralarındaki kopuşlara da göndermede bulunur. Bu seminer, klasik metafiziğin temel sorunsallarını hem tarihsel hem de sistematik açıdan anlamak için yoğun felsefi çözümlemeler içerir.

Main Themes:

  1. Plato’s Dialectics and the Problem of Self-Subsistence
    This seminar focuses on the notion of “that which is in itself” (auto kath’auto) as conceptualized by Plato, particularly in the Parmenides. Socrates’ doubts about whether all things (especially natural and mid-sized objects) possess such self-subsistence reveal the limits of the Idea theory. While concepts like justice or beauty may be self-subsistent, natural objects pose a challenge to the ontological scope of Ideas in Plato’s metaphysics.
  2. Eikōn–Noeton Distinction and the Design of Being
    Using the divided line allegory in Politeia, the distinction between intelligibles (noeta) and sensibles (horata) is reconstructed epistemologically and ontologically. Sensible images (eikōn) derive their meaning only through relation to intelligible forms. These representations cannot be individualized on their own—they gain unity only through intellectual operations grounded in the Ideas.
  3. From Hypothesis (hypothesis) to the Unhypothetical (anhypothetos)
    Plato’s dialectical method aims to move beyond hypothetical reasoning toward direct grasp of the Idea itself. True knowledge (episteme) cannot rest on definitions or axioms alone but must involve an unmediated encounter with the Form. This reflects a metaphysical demand for groundless grounding—an intellectual move beyond all premises.
  4. Activity, Soul, and the Agent Intellect in Aristotle
    Building on De Anima and Metaphysics, the seminar explores Aristotle’s conception of the soul (psūchē), focusing on the nous poietikos (agent intellect). This intellect functions independently of the body, introducing an ontological duality between the temporal body and the atemporal mind. As a non-temporal principle, the agent intellect operates outside the physical world, approximating a “self-subsisting first principle.”
  5. Eidos, Form, and Entelechy
    In Aristotle’s framework, the individual being is actualized through eidos (form), which itself exists outside of space and time. This suggests that Aristotle faces a similar issue to Plato—how to account for the existence of Forms. The form functions as an immanent principle, organizing matter from within while remaining ontologically distinct.

Conclusion:
Seminar 7 offers a comparative reading of Plato and Aristotle on fundamental metaphysical issues: self-subsistence, intelligibility, form, and the agent intellect. Çitil uncovers the internal tensions within each system while also indicating their divergence from modern thought. The seminar contributes a rigorous philosophical inquiry into classical metaphysical structures, engaging both historical depth and conceptual precision.