EKREM DEMİRLİ: GAZZÂLÎ, MİŞKÂTÜ’L-ENVÂR 4. SEMİNER ÖZETİ
Seminerin Amacı ve İçeriği
Bu derste, Gazzâlî’nin Mişkâtü’l-envâr adlı eserindeki “Allah göklerin ve yerin nurudur” ayeti çerçevesinde nur anlayışı ve bu anlayışın kozmoloji, ontoloji ve insan psikolojisine yansımaları detaylı şekilde ele alınmaktadır. Dersin temel amacı, Gazzâlî’nin metafizik sisteminde nurun mahiyetini, sudûr teorisiyle ilişkisini, Ehl-i Sünnet’in yaklaşımıyla karşılaştırmalı biçimde analiz etmek ve kelâm, felsefe ve tasavvuf gelenekleri arasındaki düşünsel gerilimleri ortaya koymaktır.
Ana temalar ve başlıklar
- Nur Ayetinin Yorumu ve Kozmik Yapı
Gazzâlî, “Allah göklerin ve yerin nurudur” ayetini iki açıdan ele alır: Kozmik düzenin açıklanması (mülk–melekût ilişkisi) ve insanın kalbi/müdürke dünyasında nurun tezahürü. Buradan hareketle evrenin hem fizikî hem metafizik boyutları ışık temsili üzerinden açıklanır.
- Mutlak Nur ve Ontolojik Zorluklar
Gazzâlî’nin Allah’a “mutlak nur” demesi, metafiziksel güçlükleri beraberinde getirir. Zât ile sıfat ayrımının muğlaklaştığı bu noktada, Ehl-i Sünnet’in klasik tavrı olan mecazî yaklaşımın aksine, Gazzâlî’nin yorumu doğrudan ontolojik tanımlamaya yönelir ve bu yaklaşım, kelâm ile felsefenin çatıştığı alanları gözler önüne serer.
- Sudûr Teorisi ve Eleştirisi
Sudûr teorisinin varlık anlayışı hem cazip hem tehlikelidir. Gazzâlî bu teoriyi mecazî anlamda faydalı bulurken, Ehl-i Sünnet’in determinizm eleştirisine katılır. Felsefenin Tanrı’ya yaklaşımında zat-sıfat ayrımını ihmal etmesi, dinî düşüncenin zeminini sarsar.
- Kelâm, Felsefe ve Tasavvuf Arasındaki Gerilim
Ehl-i Sünnet’in “adet” ve “harikulade” kavramlarıyla tabiat fikrini zayıflatması, filozofların determinizmine karşı bir alternatif sunar. Sudûrun yerine vesileci bir yaratma anlayışı (halk) yerleştirilir. Bu da sıfatlarla teşekkül eden Tanrı telakkisinin evrendeki nedenselliği iptal etmesine sebep olur.
- Mikrokozmos–Makrokozmos ve Nefis Teorisi
İnsanın ruhî terbiyesi ile kozmos arasında paralellik kurulur. Etvâr-ı Seb’a geleneğiyle, insanın nefsini arındırması, evrenin katmanlarını aşmakla özdeşleştirilir. Böylece “her şey her şeydedir” ilkesiyle bütünsel bir insan–âlem ilişkisi kurulur.
- Fıtrat, Akıl ve Ahlâkın Temellendirilmesi
Ehl-i Sünnet ve Mutezile arasında fıtrat anlayışı bağlamında ahlâk teorileri tartışılır. Mutezile’nin sabit ve müşterek fıtrat kavramıyla evrensel ahlâk ilkeleri geliştirilebilirken, Ehl-i Sünnet peygamberlik fikrine alan açmak için fıtratın içeriğini boşaltır.
Sonuç
Bu ders, Gazzâlî’nin nur anlayışı etrafında şekillenen Tanrı–âlem–insan ilişkisini, sudûr teorisi, kelâmî yaratma anlayışı ve tasavvufî metafizik çerçevesinde çok katmanlı bir şekilde inceler. Nur metaforu, hem evrensel ontolojik bir ilke hem de bireysel iç aydınlanmanın metafiziği olarak konumlandırılır.
Purpose and Content of the Seminar
This seminar explores Ghazālī’s interpretation of the verse “Allah is the Light of the heavens and the earth” in Mishkāt al-Anwār, focusing on the metaphysical, cosmological, and psychological implications of the concept of light (nūr). The primary aim is to analyze how Ghazālī constructs a metaphysical framework around light, how it relates to the theory of emanation (ṣudūr), and how it positions itself between theology (kalām), philosophy, and Sufism.
Main Themes and Headings
- Interpretation of the Light Verse and Cosmic Order
Ghazālī analyzes the Light Verse through two dimensions: the cosmic realm (the mulk–malakūt structure) and the internal world of human perception. Through these lenses, the physical and metaphysical layers of the universe are interpreted symbolically via the metaphor of light.
- Absolute Light and Ontological Challenges
Calling God “absolute light” raises metaphysical issues. Unlike the metaphorical approach of Sunnī theology, Ghazālī adopts an ontological reading, thereby blurring the distinction between essence and attributes. This reveals tensions between theology and philosophy.
- Theory of Emanation and Its Critique
While the emanation model is seen as elegant, Ghazālī remains critical of its deterministic implications. He appreciates it metaphorically but sides with the Ashʿarite critique, which maintains divine freedom and rejects causal necessity between God and creation.
- Tensions Between Kalām, Philosophy, and Sufism
The Ashʿarite principle of ʿāda (habitual causality) is positioned as a theological response to philosophical determinism. Ghazālī offers a view of creation that replaces emanation with divine volition (khalq), severing the causal chain between divine attributes and the world.
- Microcosm–Macrocosm and Soul Theory
A parallel is drawn between the cosmos and the human soul. Drawing on the tradition of the Seven Stations (etwār-i sebʿa), human spiritual purification is likened to an ascent through cosmic layers. The principle “everything is in everything” underscores a holistic view of human–cosmic relations.
- Nature, Intellect, and the Foundations of Morality
Theological debates between the Muʿtazilites and Ashʿarites regarding human nature (fiṭra) are revisited. The Muʿtazilite view allows for objective moral principles, while Ashʿarism preserves divine authority by keeping the content of fiṭra undefined, thereby emphasizing the necessity of revelation.
Conclusion
This seminar investigates Ghazālī’s theology of light as a multifaceted framework for understanding God, the cosmos, and the soul. The Light metaphor is treated both as a universal ontological principle and as a mystical model for inner illumination. Ghazālī’s unique integration of philosophical, theological, and Sufi insights positions him as a bridge between diverse intellectual traditions.