EKREM DEMİRLİ,İBNÜ’L-ARABÎ:FÜTÛHÂT-I MEKKİYYE 11. SEMİNER ÖZETİ
Seminerin Amacı ve İçeriği
Bu seminer, tasavvufun temel meselelerinden biri olan “ilahi mutakad” (kişisel tanrı tasavvuru) kavramını derinlemesine inceleyerek, tasavvufun dini düşünceye getirdiği özgün katkıyı açığa çıkarmayı amaçlamaktadır. Ekrem Demirli, özellikle İbnü’l-Arabî’nin bu konudaki yorumlarını ele alarak zan, bilgi ve hakikat ilişkisini tartışmakta, tasavvufun temel hedefinin taklitten tahkike geçiş olduğunu vurgulamaktadır.
Ana Temalar ve Başlıklar
- İlahi Mutakad ve Tasavvufun Gayesi
Her bireyin Tanrı hakkında kendine özgü bir anlayışa sahip olduğunu belirten Demirli, bu anlayışların zan düzeyinde kaldığını ve tasavvufun amacının bu zanları tahkike dönüştürmek olduğunu savunur. Bayezid-i Bistâmî, Hallâc-ı Mansûr ve Cüneyd-i Bağdâdî gibi sûfilerin şathiyeleri bu farkındalığın erken örnekleridir.
- İlahi Meşru ve Peygamberin İlah Anlayışı
Tasavvufta hedef, bireysel zanların peygamberin temsil ettiği “ilahi meşru”ya yaklaşmasıdır. Bu süreç “ittibâ” ile gerçekleşir. İbnü’l-Arabî’ye göre peygamberin Allah tasavvuru bile mutakad düzeyindedir ancak sahih ve hakikate en yakın olanıdır.
- Serap, Zan ve Bilgi: Epistemolojik Dönüşüm
İbnü’l-Arabî’nin Kur’ân’daki serap ayetini olumlu bir şekilde yorumlamasıyla zanların bir çaba sonucu hakikate dönüşebileceği vurgulanır. Bu süreçte serap (zan) ile su (hakikat) arasındaki geçiş insan tecrübesinin kıymetini ortaya koyar.
- Duyular, Ahlâk ve Kesinlik Arayışı
Görme, işitme, tatma gibi duyuların tasfiye edilerek Tanrı’yla doğrudan ilişki kurulabileceği savunulur. Bu çerçevede zevk (tat alma) bir bilgi biçimi olarak ele alınır. Sûfîlerin “Tanrı’yı görmek, işitmek, koklamak” gibi kavramları, varlığın Tanrı’nın bir tecellisi olduğu düşüncesine dayanır.
- Tasavvufun Lüks Değil Zorunlu Oluşu
Demirli, tasavvufun fıkıh ve kelâmın çözümsüz bıraktığı taklitten tahkike geçiş sürecinin zorunlu bir alanı olduğunu ifade eder. Sûfîlerin mücadelesi, zanla yaşamak yerine hakikate ulaşma çabasıdır.
Sonuç
Bu seminerde Demirli, ilahi mutakadın bireysel bir inanç biçimi değil, tahkike yönelen bir metafizik sürecin başlangıç noktası olduğunu göstermiştir. İbnü’l-Arabî’nin bu konuda getirdiği yorumlar, tasavvufu salt bir ahlâkî arınma değil, bilgi ve hakikat arasındaki epistemolojik bir dönüşüm süreci olarak temellendirmektedir.
Purpose and Content of the Seminar
This seminar explores the central Sufi concept of “personal conception of God” (al-muʿtaqad al-ilāhī) in depth, aiming to uncover Sufism’s distinctive contribution to religious thought. Through Ibn ʿArabī’s interpretations, Ekrem Demirli discusses the relationship between speculation (ẓann), knowledge, and truth, emphasizing that Sufism’s main goal is to move from imitation (taqlīd) to verification (taḥqīq).
Main Themes and Headings
- Personal God-Conception and the Aim of Sufism
Demirli explains that every person has a unique idea of God, often limited to conjecture. Sufism seeks to transform these speculative notions into verified knowledge. The utterances (shaṭaḥāt) of early mystics like Bāyazīd al-Bisṭāmī and al-Ḥallāj represent this deepened awareness.
- The Legitimate Divine and the Prophet’s Understanding of God
The ultimate goal is for the individual’s conception of God to approximate the “legitimate Divine” (al-ilāh al-mashrūʿ) exemplified by the Prophet. This process unfolds through ittibāʿ (following the Prophet). Ibn ʿArabī argues that even the Prophet’s conception remains within the bounds of personal understanding but is the most accurate and authentic one.
- Mirage, Speculation, and the Transformation of Knowledge
Ibn ʿArabī’s positive interpretation of the Qur’anic image of the mirage suggests that speculative perceptions can evolve into truth through effort. The shift from mirage (illusion) to water (truth) highlights the spiritual value of human striving.
- Senses, Ethics, and the Quest for Certainty
The seminar asserts that the purification of senses—sight, hearing, taste—allows for a direct relationship with the Divine. Tasting (dhawq) is treated as a valid mode of knowledge. Sufi expressions such as “seeing,” “hearing,” and “smelling” God stem from the belief that all of existence is a manifestation of the Divine.
- Sufism as a Necessity, Not a Luxury
Demirli emphasizes that Sufism is not optional but necessary—it addresses the epistemological gap left unresolved by jurisprudence and theology. The Sufi path is the struggle to move beyond conjecture toward authentic knowledge of God.
Conclusion
This seminar shows that the concept of muʿtaqad is not merely personal belief but the starting point of a metaphysical journey toward verification. Ibn ʿArabī’s insights frame Sufism not simply as moral purification, but as a transformative process from speculation to truth—an epistemological undertaking essential to Islamic thought.