ABDURRAHİM KOZALI: el-MUVÂFAKÂT 46. SEMİNER ÖZETİ

Bu derste, el-Muvafakât kitabında “Deliller” bölümünün üçüncü meselesi ele alınmıştır. Şatıbi, şer’î delillerin aklın ilkeleriyle çelişmediğini savunur ve bu görüşünü çeşitli delillerle destekler. Dersin temel ekseni, İslam hukukunun hem akıl hem de vahiy temelli bir yapıya sahip olduğunu göstermektir.

Ana Konular

  1. Şer’î Delillerin Akılla Uyumlu Olması:
    • Şer’î deliller, aklın ilkeleriyle çelişmez. Bu, şer’î hükümlerin anlaşılabilir ve uygulanabilir olduğu anlamına gelir.
    • Hükümlerin, “mâkul-ül mânâ” (anlaşılabilir) ve “ta’bûdî” (sadece itaat amaçlı) olarak ikiye ayrıldığı belirtilmiştir. Anlaşılabilir hükümler akıl yoluyla kavranabilir.
  2. Gazali’nin Fıkıh Usulüne Katkıları:
    • Gazali, delilden hükme varma sürecinin mantıksal bir yapı gerektirdiğini ifade eder. Bu bağlamda, mantık bilgisi, fıkıh usulü için temel bir araç olarak tanımlanmıştır.
  3. Beş Temel Delil:
    • Şatıbi, şer’î delillerin aklın prensipleriyle çelişmediğini beş temel delille açıklar:
      1. Eğer çelişki olsaydı, delillerden hükme ulaşmak mümkün olmazdı.
      2. Akıl, şer’î nasları anlayabilecek kapasitededir.
      3. Akıl, yükümlülüğün temel ölçütüdür (men la akle lehu, la dine lehu – aklı olmayanın dini de yoktur).
      4. Kur’an-ı Kerim’deki nasların akla aykırı olduğuna dair müşriklerin bir ithamı yoktur.
      5. Tümevarım yöntemiyle şer’î delillerin akılla uyumlu olduğu görülür.
  4. Hurûf-u Mukatta’ât ve Müteşabih Ayetler:
    • Akıl yürütme sürecinde bazı ayetlerin anlamının sınırlı anlaşıldığı ifade edilmiştir. Hurûf-u Mukatta’ât ve müteşabih ayetlerin, aklın anlama sınırları içinde olduğu ancak anlaşılabilirliklerinin sınırlı kaldığı belirtilmiştir.
  5. Fırkalaşma ve İhtilaflar:
    • Şatıbi, İslam fırkalarının akıl ve nasların yanlış anlaşılmasından kaynaklandığını savunur. Bu durumun Arap dili verileri ve makasıdü’ş-şeria ilkelerinin dikkate alınmamasından kaynaklandığını ifade eder.
  6. Çelişkiler ve Çözüm Yolları:
    • Zahiri çelişkiler, Arap dilinin verileri ve şeriatın maksatları dikkate alınarak çözülür. Abdullah b. Abbas’ın iki ayet arasındaki çelişkiyi bu yöntemle çözdüğü örnekler verilmiştir.

Sonuç

Şatıbi’nin yaklaşımı, şer’î delillerin aklın temel ilkeleriyle uyumlu olduğunu, çelişki olmadığını ve bunun İslam hukukunun epistemolojik altyapısını oluşturduğunu savunur. Ders, şer’î hükümlerin anlaşılması ve uygulanması için akıl yürütme süreçlerinin önemine vurgu yaparak sona erer.

This lesson examines the third issue in the “Evidence” section of El-Muwafaqat. Shatibi argues that Shari’ah evidence does not conflict with the principles of reason and supports this claim with various arguments. The central focus is to demonstrate that Islamic jurisprudence is grounded in both reason and revelation.

Key Topics

  1. Compatibility of Shari’ah Evidence with Reason:
    • Shari’ah evidence aligns with the principles of reason, indicating that Shari’ah rulings are understandable and applicable.
    • Rulings are categorized as “ma’qul al-ma’na” (rationally comprehensible) and “ta’abudi” (purely devotional). Rational rulings can be understood through reason.
  2. Al-Ghazali’s Contributions to Usul al-Fiqh:
    • Al-Ghazali emphasizes that the process of deriving rulings from evidence requires logical structure. Logic is identified as a foundational tool for understanding Islamic jurisprudence.
  3. Five Core Arguments:
    • Shatibi provides five main arguments to demonstrate the harmony between Shari’ah evidence and rational principles:
      1. If conflict existed, deriving rulings from evidence would be impossible.
      2. Reason can comprehend Shari’ah texts.
      3. Reason is the basis for accountability (e.g., “One without reason has no religion”).
      4. There are no accusations from Quraysh against the Qur’an for irrationality.
      5. Inductive reasoning reveals consistency between Shari’ah evidence and rational principles.
  4. Huruf al-Muqatta’at and Mutashabih Verses:
    • Some verses are partially understood through reason, such as the Huruf al-Muqatta’at and Mutashabih verses. While their meanings may be unclear, they remain within the limits of rational inquiry.
  5. Sectarianism and Disputes:
    • Shatibi attributes sectarian divides in Islam to misunderstandings of reason and Shari’ah texts. These issues arise from neglecting Arabic linguistic principles and the objectives of Shari’ah (maqasid al-shari’ah).
  6. Resolving Apparent Contradictions:
    • Apparent contradictions in texts are resolved by considering Arabic linguistic data and the objectives of Shari’ah. Examples include interpretations by Abdullah ibn Abbas, who addressed perceived contradictions between verses using this method.

Conclusion

Shatibi’s methodology demonstrates that Shari’ah evidence is harmonious with rational principles and free from contradictions. This forms the epistemological foundation of Islamic jurisprudence. The lesson concludes by emphasizing the importance of reasoning in understanding and applying Shari’ah rulings.