EŞREF ALTAŞ, TEFTÂZÂNÎ OKUMALARI ŞERHU’L-AKÂİD  8. SEMİNER ÖZETİ

Bu seminerde, epistemoloji bahsinin son bölümü olan ilham kavramı ele alınmış ve ardından ontoloji bahsine geçiş yapılmıştır. Önceki seminerlerde haber, duyular ve akıl bilgi kaynakları olarak incelenmişti. Bu derste, ilhamın bilgi kaynağı olup olamayacağı, vahiy, icma, haber-i vahid ve taklidin bilgi değeri tartışılmıştır. Kelamcıların, ilhamı bilgi kaynağı olarak kabul etmemeleri gerekçelendirilmiş, ardından ilim ve marifet kavramları arasındaki farklar açıklanmıştır.

Ana Temalar

  1. İlham ve Bilgi Kaynağı Olarak Değeri
    İlham, Allah tarafından insan kalbine bırakılan anlam olarak tanımlanmıştır. Ancak kelamcılar, ilhamın nesnel ve genel geçer bir bilgi kaynağı olamayacağını savunmuşlardır. İlham ferdî bir bilgi kaynağı olabilir, ancak kamusal bir delil olarak kullanılamaz.
  2. İlham, Vahiy, İcma ve Haber-i Vahid Karşılaştırması
    Seminerde, ilhamın diğer bilgi kaynaklarıyla ilişkisi ele alınmıştır. Vahiy, kesin bilgi kaynağı kabul edilirken, ilhamın bireysel düzeyde bilgi sağlayabileceği, ancak toplum için bağlayıcı olmadığı ifade edilmiştir. İcma, haber-i vahid ve taklidin bilgi kaynağı olup olmadığı da tartışılmıştır.
  3. İlim ve Marifet Kavramları Arasındaki Farklar
    Kelamcılar, ilim ve marifet arasında bir ayrım yapmamak gerektiğini savunurken, filozoflar arasında ilim ve marifeti farklı tanımlayan yaklaşımlar olmuştur. Bazıları ilim ile tümelleri, marifet ile tikelleri ilişkilendirmiştir. Farklı düşünce ekollerinin bu konudaki görüşleri karşılaştırılmıştır.
  4. Kelamcıların İlhamı Reddetme Nedenleri
    Kelamcılar, ilhamı bilgi kaynağı olarak kabul etmenin dini ve toplumsal sonuçları olacağını belirtmiştir. İlhamın herkes için bağlayıcı bir bilgi sunmaması, bireysel olduğu için dini hüküm kaynağı olarak kabul edilememesi gerektiği vurgulanmıştır.
  5. Ontolojiye Geçiş: Âlemin Mahiyeti
    Epistemoloji bölümü tamamlandıktan sonra ontoloji bahsine geçilmiştir. Âlem, Allah’ın dışındaki her şey olarak tanımlanmış ve kelamcıların âlem hakkındaki görüşleri açıklanmıştır. Âlemin muhtes (sonradan var edilen) olduğu, bunun felsefi ve kelami delillerle temellendirildiği ifade edilmiştir.

Sonuç

Bu seminerde ilhamın bilgi kaynağı olup olamayacağı, kelamcıların bu konudaki tutumu ve ilim-marifet ayrımı ele alınmıştır. İlham, bireysel bir bilgi kaynağı olarak kabul edilebilir, ancak genel geçer bir delil olarak kullanılamaz. Kelamcılar, vahiy ve aklın bilgi kaynakları olarak öncelikli olduğunu vurgulamış, ilhamı bilgi sistematiğine dahil etmemenin gerekliliğini savunmuşlardır. Seminerin sonunda epistemoloji tartışmaları tamamlanmış ve ontoloji konusuna giriş yapılmıştır.

 

 

This seminar concludes the epistemology discussions by addressing the concept of inspiration (ilhām) and transitions into ontology. In previous seminars, reports (khabar), sensory perception, and reason were examined as sources of knowledge. This session discusses whether inspiration can be considered a source of knowledge, along with the epistemological value of revelation (waḥy), consensus (ijmāʿ), solitary reports (khabar al-wāḥid), and imitation (taqlīd). The rejection of inspiration as a source of knowledge by kalām scholars is explained, followed by a discussion of the distinctions between ʿilm (knowledge) and maʿrifa (cognition).

Main Themes

  1. Inspiration and Its Epistemological Value
    Inspiration is defined as a meaning placed in the human heart by God. However, kalām scholars argue that inspiration cannot be considered an objective or universally valid source of knowledge. While it may hold personal epistemic value, it cannot serve as public evidence in religious or philosophical discourse.
  2. Comparison Between Inspiration, Revelation, Consensus, and Solitary Reports
    The seminar explores the relationship between inspiration and other sources of knowledge. While revelation is regarded as a definitive source of knowledge, inspiration is seen as providing personal insight rather than collective certainty. The epistemological status of consensus, solitary reports, and imitation is also discussed.
  3. Distinction Between ʿIlm (Knowledge) and Maʿrifa (Cognition)
    While most kalām scholars do not differentiate between ʿilm and maʿrifa, some philosophical traditions have made distinctions. Certain thinkers associate ʿilm with universal concepts and maʿrifa with particular instances. The seminar contrasts these various perspectives.
  4. Reasons for the Rejection of Inspiration by Kalām Scholars
    Kalām scholars argue that accepting inspiration as a source of knowledge would lead to theological and social consequences. Since inspiration does not provide universally binding knowledge, it cannot serve as a legitimate source for religious rulings.
  5. Transition to Ontology: The Nature of the Universe
    Following the completion of the epistemology section, the discussion shifts to ontology. The universe (ʿālam) is defined as everything other than God, and various kalām perspectives on its nature are examined. The seminar introduces the concept of the universe being contingent (ḥādith, temporally created) and discusses philosophical and theological arguments supporting this view.

Conclusion

This seminar examines whether inspiration can be considered a source of knowledge, the kalām stance on this issue, and the distinction between ʿilm and maʿrifa. While inspiration may serve as a personal source of knowledge, it is not deemed universally valid. Kalām scholars emphasize revelation and reason as the primary epistemological sources, rejecting inspiration from their systematic framework. The seminar concludes the epistemology discussions and introduces the transition to ontology.